Daha önceki yazımda da belirtiğim gibi öğretmen olmayı lise yıllarımdan beri istiyordum. Üniversiteyi aslın da bu bölümü kazandığım için çok mutluydum çünkü istediğim mesleğe daha çok yaklaşmıştım. Birinci sınıftayken bu bölümün kapatılacağı ile ilgili haberler duysam bile gene de öğretmen olma düşüncesinden vazgeçmedim.
Birinci sınıftan itibaren eğitim derslerinin ağırlıkta olduğu dört yıllık bir eğitim-öğretim hayatı geçirdim. Birçok eğitim dersi aldım bazı dersler öğretmenlik mesleğini çok sevmemi sağlarken bazı dersler acaba gerçekten "İyi bir öğretmen olabilir miyim" sorusunu düşünmemi sağladı. Bu derslerden biri de geçen dönem ve bu dönem aldığım Okul Deneyimi dersiydi. İlk öğretmenlik deneyim olamasa da çünkü geçen yıl aldığım Topluma Hizmet dersi kapsamında da böyle bir deneyim daha yaşamıştım. Ama ilk kez bu kadar içten bir his yaşamıştım ve bu his çok güzeldi. Bu yüzden şimdi öğretmen olmayı daha çok istiyorum.
Umarım mesleğimi yapabilme fırsatını yakalayabilirim ve umarım gerçekten öğrencilerime faydalı olabilecek bir öğretmen olabilirim.
Bu dört yıllık eğitim ve öğretim hayatımda tanıdığım bütün öğretmenlerime bütün içtenliğimle teşekkür ederim :)
Bir iki üç söylemesi güç ;)
24 Mayıs 2015 Pazar
14 Mayıs 2015 Perşembe
Öğretmenlik Deneyimleri
Öğretmenlik mesleğini yapmayı, öğrencilerimin olmasını ve onlara bir şeyler anlatmayı lise yıllarımdan beri ara sıra düşünür kafamdan belli tasarılar oluştururdum. Şunu şöyle yaparım, bunu böyle yaparsam daha iyi olur... Staja ilk gittiğimde öğrencileri gördüğümde biraz şaşırdım çünkü gördüğüm öğrenci profili düşündüğümden ya da benim öğrenci sıralarından geçerken ki öğrenci profilinden biraz farklıydı. Yani bu demek oluyordu ki tasarıları değiştirme ve geliştirmem gerekiyordu. Tamam dedim öğrenciler düşündüğümden biraz daha farklılaşmış olabilir ama bu onlar için yapabileceklerimi engellemez sadece biraz daha fazla çabalamam gerekiyor. Diğer staj günlerimde öğrencileri ve uygulama öğretmenini incelemeye başladım. Bu incelemelerimde küçük notlar alarak ileride işime yarayabilecek olan her şeyi almaya çalıştım.
Şimdi stajda yaptığım gözlemlerden yola çıkarak sizinle birkaç paylaşımda bulunacağım. İlk başta sınıfa artık öğrenci değil de öğretmen olarak gireceğimiz için bütün öğrencilerin bakışları sizin üzerinizde olacak. Daha sonra artık öğrenci olmadığınız için hiçbir derse hazırlıksız gelemeyeceksiniz çünkü sizden bir şeyler öğrenmek isteyen ve bunun için gözünüzün içine bakan sevimli mi sevimli öğrencileriniz olacak. Artık bireysel takılamazsınız, siz öğrencilerin rol modeli olacaksınız. Bu yüzden her davranışınız da ve her söylediğiniz de dikkatli olmalısınız. Ve daha söylemediğim birçok şey var. Yani staja gittiğim günlerde yaşadığım deneyimler ve bölümde gördüğümüz dersler kapsamında anladım ki bir öğretmenin her zaman kendisini geliştirmeli ve asla bir şeyler yapmaktan vazgeçmemeli, elinden gelenin fazlasını yaparak en iyisini yapmalı ve öğrencilerine çok iyi bir model olmalı. Yani biz öğretmenler ne kadar iyi olursak öğrencilerimiz de o kadar iyi olur bunu asla unutmamalı ve yeni nesli en iyi şekilde yetiştirmek için çok fazla çalışmalıyız.
Şimdi stajda yaptığım gözlemlerden yola çıkarak sizinle birkaç paylaşımda bulunacağım. İlk başta sınıfa artık öğrenci değil de öğretmen olarak gireceğimiz için bütün öğrencilerin bakışları sizin üzerinizde olacak. Daha sonra artık öğrenci olmadığınız için hiçbir derse hazırlıksız gelemeyeceksiniz çünkü sizden bir şeyler öğrenmek isteyen ve bunun için gözünüzün içine bakan sevimli mi sevimli öğrencileriniz olacak. Artık bireysel takılamazsınız, siz öğrencilerin rol modeli olacaksınız. Bu yüzden her davranışınız da ve her söylediğiniz de dikkatli olmalısınız. Ve daha söylemediğim birçok şey var. Yani staja gittiğim günlerde yaşadığım deneyimler ve bölümde gördüğümüz dersler kapsamında anladım ki bir öğretmenin her zaman kendisini geliştirmeli ve asla bir şeyler yapmaktan vazgeçmemeli, elinden gelenin fazlasını yaparak en iyisini yapmalı ve öğrencilerine çok iyi bir model olmalı. Yani biz öğretmenler ne kadar iyi olursak öğrencilerimiz de o kadar iyi olur bunu asla unutmamalı ve yeni nesli en iyi şekilde yetiştirmek için çok fazla çalışmalıyız.
15 Nisan 2015 Çarşamba
21. Yüzyıl Öğretmen ve Öğrenci Profili
21. Yüzyıl Öğretmen ve Öğrenci Profili
Birçok kişiden duymuşsunuzdur hatta birkaç defa siz bile bu
cümleleri kurmuşsunuzdur; “Yeni nesil çok farklı”, “Bizim dönemimizde hiç böyle
şeyler var mıydı ki” ve benzeri birçok sözü. Peki, ama neden 21. Yüzyıl öğrencileri bu
kadar farklı? Neler yaşandı ki yeni
nesil böyle bir değişim yaşadı? Belki en önemli soru “Bu yeni neslin
özellikleri, ihtiyaçları ve beklentileri neler? Ve önemli ikinci en önemli soru
bu yeni nesli nasıl öğretmenler yetiştiriyor ya da bu öğrencileri nasıl
öğretmeneler yetiştirmeli?
Konu İle İlgili Yapılmış Alınyazın Özeti
Bilgi çağı olarak adlandırılan içinde bulunduğumuz 21. yy’da
birçok alanda(teknoloji, bilim, sosyal yapı vb.)birçok gelişme ve değişime
yaşanmaktadır. Bu gelişim ve değişim birçok alanı etkilediği gibi eğitim
alanını da çok fazla etkilemektedir. Bu gelişim ve değişimlerle birlikte hızla
öğretmen merkezli eğitimin yerini öğrenci merkezli eğitim almaktadır. Artık
hemen hemen eğitimin tüm kademelerinde öğrencilere bilgi aktarma ve verilen
bilgiyi ezberletme yaklaşımı yerine bilgiye ulaşma ve mevcut bilgiler üzerine
yeni bilgiler yapılandırma anlayışı ön plana çıkmaktadır. Günümüz toplumları
eğitim politikalarını belirlerken fen ve teknoloji alanlarında ihtiyaçlarını
karşılayabilecek fertler yetiştirmeyi ön plana çıkmaktadırlar. Günümüzde
bilgileri ezberleyen ve gerektiğinde bu bilgileri hatırlayan bir insan
modelinden ziyade karşılaştığı problemleri çözebilen, iletişim becerilerine
sahip, grupla ve işbirliği içerisinde çalışabilen, bilimsel işlem becerilerini
kullanabilen teknoloji okuryazarlığına sahip bireyler daha değerli olmaktadır.
Dolayısıyla araştırmacılarının bir görevi de, öğretim sürecinde, bu özelliklere
sahip fertlerin yetiştirilebilmesi için uygun yaklaşımlar, öğrenme ve öğretme
ortamı üzerinde çalışmak ve gerekli strateji, yöntem ve teknikler üzerinde
yoğunlaşmaktır (Tatar, 2007).
Öztürk (2004), gelişen bilgi teknolojisinin doğurduğu bilgi
çağının, geleneksel öğretmen merkezli eğitim sistemleri yerine öğrenciyi
merkeze alan, öğrenmeyi öğreten, yaklaşımcı ve çağdaş bir eğitim sistemini
ortaya çıkarmıştır. Küreselleşen bilgi toplumunda, insanı ve toplumu gelişim ve
değişimle baş edebilecek şekilde hazırlamak da önemli bir süreçtir. Bu sürece
hazırlık, eğitim kurumları ve bu kurumlarda görev yapacak öğretmenlerden
başlamalıdır. İnsanın hızla değişen bilgi toplumuna katılımı ve bu süreçte hak
ettiği yeri alması, bireyin yeni bilgiler kazanması, becerilerini
zenginleştirmesi, yaşam boyu öğrenme yeteneğini geliştirmekle mümkündür (Balay,
2004). Çağımıza ayak uydurabilen bireylerin yetiştirilmesine dönük faaliyetleri
kapsayan eğitim sürecinde başrolde şüphesiz öğretmenler bulunmaktadır
(Büyükkaragöz ve Çivi, 1999).
Toplumun bilgi ve teknoloji gereksinimlerini
karşılayabilecek bireylerin yetiştirilmesi açısından öğretmenlerin mesleki
alanda yeterli donanıma sahip olması gerekmektedir (Akıllı, 2007). Bunun
sağlanması da öğretmen eğitimindeki kalitenin yükseltilmesi ile mümkündür. Bu
kalitenin yükseltilmesi için; öğretmen yetiştirme programları, bilginin
doğasında ve eğitimin amacında meydana gelmekte olan değişimler doğrultusunda
sürekli olarak kendini yenilemelidir (Özden, 2005). Yani yükseköğretimde birçok
teknolojiyi uygulamayı ve en son teknolojiyi öğretmen adaylarına kavratmayı
hedef olarak belirlemesi gerektirmektedir (Demirci, 1993).
21. yüzyıl da, okulların, öğrencilerin ve çağın
ihtiyaçlarını yeniden gözden geçirerek, çağın koşullarına ve beklentilerine
uygun öğrenme ortamları düzenlemeleri gerekmektedir. Bu amaçla çok kanallı,
teknoloji kullanımını içeren ve işbirliğine dayalı bir öğrenme sürecinde
öğrencilere; çeşitli kaynaklardan bilgiye ulaşabilecekleri, bilgiyi, problem
çözme, karar verme ve planlama amacıyla kullanabilecekleri, bilgiyi günlük
yaşama transfer edebilecekleri, teknolojiyi bilgiye erişim aracı olarak
kullanabilecekleri öğrenme ortamları hazırlanmalıdır. Öğretim ortamında,
bilgiye ulaştıracak, bilginin kullanılmasını, üretilmesini ve iletilmesini
sağlayacak her türlü aracı kullanmak zorunluluğu vardır. Bu yeterlilikler tüm çalışma
alanları için geçerlidir. Bunlara sahip olmayanların bilgi toplumlarının
gereklerini yerine getirmesi oldukça güç görünmektedir.
21.Yüzyıl Öğrenci ve Öğretmen Profili
Öğretmen, öğretmekten çok birlikte öğrenmeye odaklanmalıdır.
Öğrenci ve öğretmenlerin, birlikte öğrenmeyi benimsemiş, bir öğrenenler
topluluğu olduğuna inanmalıdır. Öğretmen; “hadi size şunu anlatanım’dan çok, “Hadi
şunu birlikte bulalım” söyleminden şaşmamalıdır. Öğretmen, geleceğin,
sorgulayıcı öğrenme yöntemleri üzerine kurulacağı gerçeğini kabullenmelidir.
Aşırı bilgi yüklemekten çok, neyin nerede bulunacağını bilmenin daha yararlı
olacağını unutmamalıdır. Öğretmen, başta öğrencileri olmak üzere herkese karşı
saygılı ve demokratik bir kişiliğe sahip; toleranslı, sabırlı, yaratıcı,
arkadaşça ve esnek olmalıdır. Çağın öğretmeni, şeffaf, açık kafalı, evrensel
kültür, ekonomi, enerji ve çevre sorunlarına duyarlı olmalıdır. İletişimi güçlü
olmalı, iyi bir konuşmacı olduğu kadar, iyi bir de dinleyici olmalıdır.
Entelektüel etkinliklere açık, ancak rutinci ve çok tekrarlayıcı olmaktan da
kaçınmalıdır. Öğretmen her öğrencinin ayrı bir kişilik olduğunu kabul etmeli,
onları heveslendirmekte ve hayal güçlerini zenginleştirebilmekte usta olmalıdır.
Öğretmen, öğrencilerini soru sormaya teşvik etmeli, her sorunun bir ışık olduğunu
bilmeli ve her sorunun bir meşale olduğu gerçeğini aklından çıkarmamalıdır.
Öğretmen, çocuğu seven, ona saygı duyan bir yaklaşım içinde olmalı, çocukta
korku duygusu yaratacak hiç bir davranış içinde olmamalıdır. Yüzyılımızın öğretmeni,
öğrenciyi, Eğitim-Öğretim etkinliğinin tam merkezine yerleştirmeli, ezber ve
aktarma hegemonyasından kesinlikle kaçınmalıdır. Öğretmen, ulusal dil ve
kültürü, kıskançlık derecesinde korumalı, ulusal tarih ve değerlerin bilincinde
olmalı, bunlardan olumlu çıkarmalarda bulunabilmelidir. Öğretmen, sıcak bir
öğrenme iklimini, soğuk bir öğrenme iklimine dönüştürmemek için öğrencilerinin,
hayal gücü, düşünce, mizah oyun ve hobilerini asla küçümsememelidir. (Saçlı,
2005: 43)
Buradan çıkarılması gereken önemli sonuç şudur: Öğrenciye
davranışları, hâl ve hareketleri ve kişiliği ile örnek olan ve eğitimi 21.
yüzyıl anlayışına göre uygulayan öğretmenler olmadıkça çizilen öğrenci
profilinin bir faydası olmayacaktır. Çünkü bu öğrenciyi yetiştirecek insan
unsuru öğretmenlerden oluşmaktadır. Kendini mesleğine adamış ve arzulanan
eğitimi veren öğretmen yetiştirmek ayrı bir önem arz etmektedir. Bu demektir ki
öğretmen adaylarının etkin bir yöntemle seçilmesi ve onlara en iyi eğitimin verilmesi;
ayrıca elbette ki buna ek olarak öğretmenlik mesleğinin itibar ve saygınlığının
toplum zihniyetine yerleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, öğretmen ve
öğrencilerin oluşturduğu sistemin yönetiminden sorumlu okul idarecilerinin öğrencilere
bakış açıları da ayrı önem taşımaktadır.
Son olarak 21. Yüzyıl öğrenci Profilini Özetlersek
21. Yüzyıl becerilerini bilgi,
beceri, tutum, değer ve etik temelinde 4 ana temada ele alabiliriz
1.
Düşünme Yolları: Yaratıcılık
ve yenilikçi düşünme ve bunlara açık olma,
eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme, öğrenme stratejilerini
kullanma/Öğrenmeyi öğrenme ve üst bilişsel beceriler kendini değerlendirme/
2.
Çalışma Yolları: İletişim
becerileri /Türkçeyi doğru kullanma ve bir yabancı dili temel düzeyde kullanma,
takım çalışması
3.
Çalışma Araçları:
Bilgi okuryazarlığı, bilgi iletişim teknolojileri okuryazarlığı
4.
Dünya’ya Entegrasyon:
Yerel ve evrensel vatandaşlık bilinci, yaşam
ve kariyer ile ilgili bilinç ve beceriler, kültürel farkındalıkları ve
yeterlikleri kapsayacak şekilde kişisel ve sosyal sorumluluk bilinci ‘dir.
Yukarıdaki sınıflandırmamız dışında;
- Öğrenciler tasarım yapabilmeli
- Sorun çözümü için hayal edebilmeli
- Teknoloji kullanabilmeli
- Mobil- Öğrenme yeteneği
- Bilgiye hızla ulaşabilmeli
- Aynı anda birkaç işi yapabilme becerisi kazanmalı
- Yüksek seviyede öğrenme yeteneğiyle donanmalı
- Grup halinde öğrenebilmeli
- “İlgi, yetenek, deneyim ve gerçek dünyaya” duyarlı olmalıdırlar
- Farklı okuryazarlık yeteneği (medya, bilgi iletişim teknolojisi)
- Kendini değerlendirebilmeli
- Temel ahlaki değerlere sahip olmalı
- Çok kültürlü ortamda farklılıkları anlayabilmeli, birlikte yaşama becerilerine sahip olmalı
- Hoşgörüyü içselleştirebilmek
- Öğreneceklerini belirlemede etkin olmalıdır
- Kendilerini etkileyebilecek kararlara aktif katkı sağlayabilmeli; kriterlerin belirlenmesinde etkin olmalı
- Sorunları teşhis edebilmeli ve tanımlama yapabilmeli
- Ürün ve sürece odaklanabilmesi
- Problem temelli öğrenmeyi gerçekleştirebilmeli
- Disiplinler arası öğrenebilmeli
- Çevresiyle (doğal ve kültürel) uyumlu olabilmeli
- Geçmişi anlayabilmeli ve yorumlayabilmeli
- Gelecek hakkında düşünmeli, geleceğini belirlemede etkin olmalı
- Geniş ölçekli projeler gerçekleştirmeli, rol almalı
- Dünyayı bütün olarak kavramalı
- Değerlerin farkına varmalı (çevre, hayat)
- Etkileşim, iş birliği tartışma becerisi olmalı
- Bilgiyi geliştirme ve üretme, aktarma becerisi olmalı
- Etkin katılımcı yurttaş bilinci olmalı
- Küresel eğilimleri görebilmeli
- Riskleri görebilmeli risk alabilmeli
- Toplumsal sorunlara duyarlı olmalı
- Milli kültürünü tanımalı
- Yaratıcı düşünebilmeli
- Sorgulamalı
- Meraklı olmalı
- Bilimsel araştırma yapabilmeli
- Okuduğunu değerlendirebilmeli
- Kendisini düzgün olarak ifade edebilmeli
- Öz güveni yüksek bireyler olmalı
- Dil becerileri kazanmalı
- Düzgün soru sorabilmeli
- Bilginin değerini anlamalı
- Yorumlayabilmeli
- Öğrenmeyi öğrenebilmeli
- Bedenini tanımalı ve sağlıklı yaşam becerileri kazanmalı
- Spor kültürü kazanmalı
- Estetik duygusu ve beğenisi gelişmeli
- Spor yapabilmeli
- Sanatla (müzik, resim ve benzeri) uğraşmalı
Kaynakça
- Açıkgenç, A. Köse, M.R. Günel, M. Demirkol, B.(2011), MEB 21. yüzyıl öğrenci profili, Ankara: MEB
- İşman, A.(2011), Uzaktan eğitim, Pegem Akademi
- Kurbanoğlu, S., & Akkoyunlu, B. (2001). Öğrencilere bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılması üzerine bir çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21(21).
- Şimşek, U., Aydoğdu, S., & Doymuş, K. (2012). İyi bir eğitim için yedi ilke ve uygulanması.[çevrimiçi: http://jret.org/FileUpload/ks281142/File/27a._simsek.pdf Erişim tarihi:13.04.2015]
- Altunay, E., & Yalçınkaya, M. (2011). Öğretmen adaylarının bilgi toplumunda değerlere ilişkin görüşlerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi, 17(1), 5-28.
4 Nisan 2015 Cumartesi
Öğretmen Adaylarına Küçük Destekler
Bu dönem de geçen dönemde staja gittiğim okul ya da staj uygulamam da desteğe ihtiyaç duyacak herhangi bir sorun ile karşılaşmadım ve bu yüzden herhangi bir desteğe ihtiyaç duymadım.
Ama eğer desteğe ihtiyaç duysaydım da eminim ki bölüm hocalarım başta olmak üzere, staja gittiğim okulda ki güler yüzlü öğretmenlerimizin desteklerini esirgemeyecekleri.
Hepsine ayrı ayrı çok teşekkür ederim....
Ama eğer desteğe ihtiyaç duysaydım da eminim ki bölüm hocalarım başta olmak üzere, staja gittiğim okulda ki güler yüzlü öğretmenlerimizin desteklerini esirgemeyecekleri.
Hepsine ayrı ayrı çok teşekkür ederim....
8 Mart 2015 Pazar
İyi Öğretmen mi Nasıl ?
Hayatımız boyunca birçok öğretmen ile karşılaşmışızdır, bazı öğretmenlerimizi çok sevmiş, bazılarını kendimize idol edinmiş, bazılarını belki hep haksızlık yaptığını düşünerek hiç sevmemiş olabiliriz. Öğretmenlerimizin bizim üzerimizde bu kadar farklı izlenimler bıraksalar bile buluştukları ortak bir payda olmalıdır değil mi? Yani bütün öğretmenlerimiz "İyi öğretmen" paydasında birleştiriyor olabilmemiz gerekiyor. Peki ama o zaman şimdi kendimize "İyi bir öğretmen nasıl olmalıdır?" sorusunu sorabiliriz.
İyi bir öğretmen ilk öncelikle bütün öğrencilerini koşulsuz kabul etmeli ve bütün öğrencilerinin çok değerli olduğunu unutmamalıdır. Çünkü eğer öğretmen elindeki mücevherin değerini bilmezse o zaman o mücevhere vermesi gereken değeri vermeyecek ve göstermesi gereken özeni göstermeyecektir. Öğretmen öğrencileri koşulsuz kabul ettikten sonra bütün öğrencilerine adil davranmalı, onları birbirinden ayırmadan, haksızlık yapmadan davranmalıdır. Karşısındaki öğrencilerin çok değerli olduklarını unutmadan hepsine saygı duymalı ve bunu davranışlarıyla göstermelidir. Sınıfta dediğim dedik bir öğretmen olmaktan çok önerilere, farklı düşüncelere açık olmalı sınıfta demokratik bir ortam oluşturmalıdır. Bu saydıklarımız genel de sınıfta olumlu bir hava oluşturması için olması gerekenlerden bazıları. Ama bir öğretmenin bunların yanında iletişim becerisi çok iyi olmalı, öğrenciler ile iletişime geçtiğinde ego zedeleyici dili ve sen dili kullanmamaya özen göstermelidir. Dersine gelmeden önce hazırlık yapmalı, öğretim ilklerini göz önünde bulundurarak ders planını hazırlamalıdır. Ders anlatımında zamanı iyi yönetebilmeli, öğrencileri aktif kılmaya özen göstermelidir. Öğretmen öğrencileri de değerlendirirken adil davranmalı, güvenirliği ve geçerliği yüksek değerlendirmeler yapmaya özen göstermeli. Gerektiğinde öğrencilere dönütler de bulunmalı ve düzeltmeler yapmasın gerektiği yerde kırıcı olmayacak şekilde yapmalıdır.
Bu saydıklarım sadece iyi bir öğretmen olabilmek için yapılabileceklerden bazıları. Ama asla unutmamamız gereken temel nokta öğrencilerimizden her biri ayrı ayrı çok değerli oldukları.
İyi bir öğretmen ilk öncelikle bütün öğrencilerini koşulsuz kabul etmeli ve bütün öğrencilerinin çok değerli olduğunu unutmamalıdır. Çünkü eğer öğretmen elindeki mücevherin değerini bilmezse o zaman o mücevhere vermesi gereken değeri vermeyecek ve göstermesi gereken özeni göstermeyecektir. Öğretmen öğrencileri koşulsuz kabul ettikten sonra bütün öğrencilerine adil davranmalı, onları birbirinden ayırmadan, haksızlık yapmadan davranmalıdır. Karşısındaki öğrencilerin çok değerli olduklarını unutmadan hepsine saygı duymalı ve bunu davranışlarıyla göstermelidir. Sınıfta dediğim dedik bir öğretmen olmaktan çok önerilere, farklı düşüncelere açık olmalı sınıfta demokratik bir ortam oluşturmalıdır. Bu saydıklarımız genel de sınıfta olumlu bir hava oluşturması için olması gerekenlerden bazıları. Ama bir öğretmenin bunların yanında iletişim becerisi çok iyi olmalı, öğrenciler ile iletişime geçtiğinde ego zedeleyici dili ve sen dili kullanmamaya özen göstermelidir. Dersine gelmeden önce hazırlık yapmalı, öğretim ilklerini göz önünde bulundurarak ders planını hazırlamalıdır. Ders anlatımında zamanı iyi yönetebilmeli, öğrencileri aktif kılmaya özen göstermelidir. Öğretmen öğrencileri de değerlendirirken adil davranmalı, güvenirliği ve geçerliği yüksek değerlendirmeler yapmaya özen göstermeli. Gerektiğinde öğrencilere dönütler de bulunmalı ve düzeltmeler yapmasın gerektiği yerde kırıcı olmayacak şekilde yapmalıdır.
Bu saydıklarım sadece iyi bir öğretmen olabilmek için yapılabileceklerden bazıları. Ama asla unutmamamız gereken temel nokta öğrencilerimizden her biri ayrı ayrı çok değerli oldukları.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)